Ben Kimim?

Üzerine çok uzun süre düşündüğüm soru Ben Kimim ve Neden Buradayım?. Cevabını bulmak elbet kolay olmadı, bu soruların peşinde on iki yılımı Majör Depresyon tedavisiyle geçirdim. Hep göçüp gitmek istedim bu gezegenden ama hiç bir şey benim planladığım gibi olmadı. İyi ki de olmamış.

Aramakla bulunmaz, lakin bulanlar hep arayanlardır.
Üstat Beyazıd-ı Bestâmi

Bana kendimle ilgili bir sürü şey öğretildi, bir sürü sıfat verildi. Birilerinin kızı, birilerinin kardeşi, teyzesi, halası, arkadaşı, çalışanı, öğrencisi oldum. Sonra etiketler verildi bu kişiler tarafından karakterime dair. Sen öylesin sen böylesin diye. Arasında kendimi bulmakta zorlandığım, sıyrılmamın zaman aldığı etiketler.
Hayatla ilgili bir şeyler öğretildi. Okumam gerektiği, iyi bir iş sahibi olmam, iyi paralar kazanmam, belli bir yaşa gelince de evlenip çoluk çocuğa karışmam, klasik hayat meseleleriyle de ömrümü geçirmem. Bir yerlerde bir sorun vardı. Hiçbirinin içine sığdıramadım kendimi. Sıfatlar, etiketler, üzerime biçilen görevler mutlu olmama yetmediği gibi kendi içlerinde de bir sürü mutsuzluk sebebi üretiyordu bana. Ölümün olduğu bir dünya da bu kadar ciddi ve mutsuzluk sebebi olacak bir sürü neden, duygusal buhranlar, çekişmeler, gereksiz güç savaşları ve acı… Bu dünya beni mutsuz edecek bir sürü şeye sahipti ve uyumlanmakta ciddi sorunlar yaşıyordum.

Yaşadığım hayata asla kendimi ait hissetmiyordum, başka bir hayatta bilmiyordum. Öğrendiklerim bildiklerim bunlardı ama mutlaka başka bir şey olmalıydı. Koskoca kainat bu boktan sebeplerle yaratılmış olamazdı. Evet Bir Tanrı vardı ama aramız iyi değildi, küsmüştüm ona. İnanmak istiyordum ama sihirli değneğe ihtiyacım vardı. Biri gelsin bana dokunsun ve hiçbir şey eskisi gibi olmasın(gerçek hayatla masalları karıştırdığım zamanlar).

Evet bu dünya bir sınav dünyasıydı ve hiç kolay değildi, dünyayla veriyordum savaşımı, bana verilen kimliklerle, duygularımla, kapitalist düzenle, insanlarla... Aynı öğrendiğim, bildiğim gibi savaşıyordum.
O zamanlar bildiklerimin ve öğrendiklerimin doğruluğundan çok emindim , şimdi ise bir tane doğru olmadığını ve arada bir kendime ‘’yanılıyor olabilir miyim?’’ diye sormayı öğrendim. Her gün de yeni bir şey öğreniyorum hem kendime hem yaşadığım gezegene dair.

Meğer dünya savaşmam gereken değil barışmam gereken bir yermiş. Meğer savaşım dünya ile değil kendimleymiş. Hep dünyayı düzeltmeye, insanları düzeltmeye çalışıp büyük bir ayrıntıyı gözden kaçırmışım. Ben ne kadar düzgündüm ki! Daha doğrusu ben kimdim? Bana öğretilenlerin, söylenenlerin ötesindeki ben kimdim? Koskoca kainatta kum tanesi bile değilken, şu an bulunduğum yerde her şeydim. İyi de bu yolculuğa nasıl başlayacaktım. Hangi ipin ucundan tutacaktım.

Evren, dünya, insan, öğretiler her kapıyı çaldım. Evreni merak ettim, yaşadığım ‘’büyük evimi’’, sonra yaşadığım gezegen Dünya’yı ‘’evimin küçük odasını’’, ve içinde sıkışıp kaldığım ‘’insan bedenimi’’. İnsanı merak ettim. Kendimi merak ettim. Ben kimim?

Deneyimlerim oldu ve hayatımda verdiğim cesur kararlar. Bir baktım bütün gittiğim kapılar bana açılıyor. En sonunda kendime yol almaya karar verdim. İlahi bir zamanlamayla Numeroloji bilimi çıktı karşıma, bir varlık olduğumu, bir fıtratım olduğunu, neyi neden yaşadığımı gördüm. Bu gezegene tekamül etmem için geldiğini öğrendim. Her şey ufak ufak anlam bulmaya başlarken Yoga ile tanıştım. Bedenimle bağ kurmayı öğrendim. Sadece kendi bedenimle ve nefesimle. Kendimle hiç bu kadar baş başa kalmamıştım. Bedenimi, nefesimi, bir canlı olduğumu ve bunların ötesinde de bir şey olduğumu fark ettim. Her gün fark etmeye, her gün öğrenmeye niyet ettim. Kimdi bu Tuğba Zeynep?

Bende bütünün bir parçasıyım aynı senin gibi ve insana hizmetle bütüne hizmet etmeye niyet ettim. Evrensel hizmet ya da kulluk adına ne istersen diyebilirsin. Ve kendi kapımın önünü süpürmekle başladım güzel dünya hayallerine. Dünyanın kocaman bir projeksiyon olduğunu kabul ettim ve gördüklerimle kendime doğru yola çıktım. Artık nefes almak anlamlı artık umutlarım var. Sadece kendim olmaya kendimi bulmaya niyet ettim. Anlayış ve sevgiye geçmeyi seçtim... Bilgileri hal yapmaya ve şifaya vesile olmayı seçtim. Bunun içinde kendi yolculuğumu, bana şifa olanları paylaşmaya niyet ettim. Eğer senin de kafan karışıksa, uyumlanmakta sorun yaşıyorsan, bu gezegen sende de anlamını yitirmişse sana bir müjdem var. Battığın yerden çıkacaksın. Sadece kendine inan, kendini tanımaya çalış. Unut bildiğin her şeyi ve sende yeniden başlamaya niyet et. Kolay değil elbet kendine çıktığın yolculuk, kendi mutluluğunun sorumluluğunu almak bilirim. Ama neden buradayız? Bir düşün… Sadece kendimizdekini açığa çıkartmak için, kendimizi gerçekleştirebilmemiz için!
Bir durak burası ismimiz dahil her şeyi seçerek geldiğimiz. Seçerek geldiğini kabul et yaşadığın senaryoyu ve sor kendine neden bu senaryoyu seçmiş olabilirim diye. Fıtratını tanı, bedenini tanı. Her şey seninle başlıyor, her şeye anlam katan sensin. Ve birbirimizden çok başka olsakta çok benziyoruz. İnsanız biz aynı türdeniz.

Doğru soruları sorduğunda cevaplar sana gelecektir. İnanma güven bana...

Artık biliyorum neden buradayım, neden buradayız.
Çok şükür ki Allah’ın ilmi sonsuz, her yerden işaretler yağıyor. Sen yeter ki ara, şans ver kendine, sendekini açığa çıkarmaya niyet et, bütüne hizmete niyet et.
Benim yoldaşlarım Numeroloji, Evrensel Yasalar, Kutsal Metinler, Aile Dizimi ve sohbet edebildiğim güzel dostlar... Hazır ‘’buradayken’’ de bildiklerimizi paylaşalım çoğalalım. O zaman daha güzel sabahlara uyanacağız.